Her yerde yeni yıl coşkusu

Herkes gibi ben de baaa-yııııı-lıyorum bu canlılığa, ışıltılı şehirlere, o karanlık kış depresyonundan uzaklaşma bahanesine. Yeni yıl coşkusu bir motivasyon, hayata bağlanma, hayattan kopmama gayreti.

Kasım sonunda güneş kuzey yarım küreden iyice uzaklaşıyor, aydınlık saatler azalıyor, hava iyice soğuyor, bir de giyin babam giyin, aman kafan üşümesin, aman soğuktan ellerin çatlamasın, ne sıkıcı, yazarken bile üşüdüğümü hissediyorum mesela, içim daralıyor.

Isa misa derken iyi de bir bahane gibi geliyor bana bu Christmas marketler, Noel, Feliz Navidad havaları. Girip çıkılan her mağazada çalan müzikler, arabada radyoyu açtığında, dünyanın her neresindeysen “ALL I WANT FOR CHRISTMAS IS YİUUUUUUU” melodisi, 1 ay boyunca kulaklarda, sıkılmadan, usanmadan.
Bazen sarkastik düşünsem de, amaaan bunlar hepsi bir uydurma desem de ayağı yanık kedi gibi koşa koşa gittiğim Christmas marketlerinin hepsi hafızamda, neredeyse son 10 senede gittiğim “Capitale de Noel – Strasbourg” da, Viyana da, Paris, Münih, Amsterdam ve diğer bilimum Alman şehirleri ve Orlando, New York.

Avrupa bu işi başka türlü yaşıyor, ritüellere uyarak, daha çoşkulu, daha içine sindire sindire. Arkadaşlar, akrabalar planlar yapıyor, efendim Viyana’daki Belvedere‘nin bahçesinde kurulan pazarda bir gün buluşuyorlar, başka bir gün Spittelberg pazarına gidiyorlar. Her şey planlı, hepsi geziliyor, geçen yıla göre farklılıklar konuşuluyor, bu sene glükvaynlar azıcık acı mı olmuş, 2 sene önce kar yağmıştı bugün vs vs diye uzun yaşamın sırlarından biri olan sosyalleşme görevi adabı ile gerçekleştiriliyor.

New York farklı. Sansasyonel. Pazarlama tarafı özellikle şehre turist çekme açısından tıkır tıkır işliyor.
Rockefeller Center bahçesine konacak ağacın seçilmesinden tutun da, o ağacın merasimle, tırla şehre getirilişi, kuruluşu, aman ilk ışıklarının yandığı an! Pauze diye bir adam var, o bir sürü yer gezip o sene yerleştirilecek ağacı seçiyor, işi bu! Mesela bu seneki ağacı New York eyaletine bağlı Vestal kasabasında bulmuş. Özellikle Norveç ladini seçiliyor, hem cüssesi, hem de bilmem kaç bin tane ışık bağlanacak, onu taşıması açısından ideal tipte oluyormuş. Pauze ağaca karar verdikten sonra tam fit bir görünüm için dallarına rötuşlarda bulunuyor. Bahsettiğim rötuşlar benim boyumda kesmeler falan.

Pauze‘nin ellerinden öpüp karşı kaldırımdaki 5th Avenue‘nün simgesi Saks mağazasının dış ışıklandırmasına geçiyoruz.

Son yıllardaki kalabalık sorunundan ötürü iki yıldır Aralık ayının 3 ya da 4 Pazar gününde beşinci cadde trafiğe kapatılıyor. Çünkü insanlar birbirini ezecek vaziyette yürüyorlar bu caddede. Daha önce gittiğimde hatırlıyorum, her köşe başında polisler, kaldırımdaki trafiği yönlendirmeye çalışıyorlardı. Tansiyonum düşmüştü o kalabalıkta.

Saks mağazasında sadece ışıklandırma değil, müzik de eşlik ediyor bu şova, özellikle hava karardıktan sonra hakikaten böyle ohaaaa ne şahane dedirtiyor insana. Bu da yine Amerikan abartma ve pazarlama stratejileri ile ışıkların yanacağı ilk gün böyle ünlüler falan davet ediliyor. Haber olsun, ses getirsin yeter ki, kimsenin o esnada ısınmak harici oldukça pahalı olan Saks’a alışveriş için girdiği yok belki de, ekonomi sınıfından İrem bildiriyor bunu. Belki de çok satıyordur, sallamayayım şimdi. Saks’taki ışık ve müzik şovu her 10 dakikada bir tekrarlanıyor. Bu yazıyı yazarken New Jersey’de kuzenimin evindeki yaşam alanımdayım, belki bu Pazar giderim yine oraya ama soğuk da var, üşenme perisi gitmesen de olur bence diyor.

Başka bir gereksiz bilgi ise burada herkes evine gerçek çam ağacı oluyor, öyle plastik, her sene kutusundan çıkar yeniden kullan ağaçlar ancak sonradan Amerika’ya gelmiş kekocamboların evlerinde oluyormuş. Kanada sınırına yakın en küçük eyaletlerden biri olan Vermount bölgesinde sırf yılbaşı için çam ağacı yetiştiren yerler var.

Kardeş şehrim NYC‘deki bir başka atraksiyonlu yer ise Dyker Heights, Brooklyn’in bir ucunda, Manhattan’a oldukça uzak bir mahalle. Bu Allah’ın manyakları bütün mahalledeki evleri, yani ev sahiplerinden bahsediyorum, milyonlar harcayarak evlerini süslüyorlar. Ama öyle böyle değil ne süslemeler!

Akşam saatlerinde sokaklar trafiğe kapanıyor, millet de evleri gezmeye geliyor. Kimisi gerçekten çılgın gibi boy boy kurşun askerleri dizmiş evinin bahçesine, kimisi ışık şov yapıyor. Yarışması da vardı sanırım bu işin, en süslü ev! Penn Station civarından ve Times Meydanı‘ndan buraya gelen özel otobüs turları var. Arabayla gidildiğinde de park yeri bulmak zorlaşıyor, çünkü kalabalık!  Dünyada açlık var açlık diye bağırasım geliyor bu harcamaları düşününce. Ama güzel be yine de!

Bryant Park, Central Park buz pateni pistleri, Union Square‘deki market ve daha çok yer şehrin zaten uyumayan haline ivme katıyor bu ayda.

Sonuç NYC toto donduran, eksileri içimizde hissettiren soğuğa rağmen milyonları Aralık ayında şehre çekmeyi başarıyor. Congrats!!!

Başka sonuç bana göre en güzel yeni yıl süslemeleri ve Christmas marketleri Strasbourg ve Viyana’da. İtalya’yı görmedim Aralık ayında. Fikrim yok o nedenle.

Ya sizin favorileriniz?

*Küçük not, telefonumda 15 bin fotoğraf varmış, üşendim tek tek benim çektiklerimi bulmaya. Bir de gidip hep dikey çekmişim. O nedenle bu yazıdaki görselleri Canva’dan seçtim.